1970’li yıllarda, Türker İnanoğlu sık sık yabancı film satın almak için Cannes, MIFED gibi film pazarlarına gider. 1978’de Cannes’a yaptığı böyle bir fuar gezisinde, video cihazı ile tanışır. Video konusunu özenle inceleyen İnanoğlu, videoteyp çalışmalarının Japonya’da birkaç marka ile Almanya’da Grundig firmasınca yapıldığını öğrenir. Önce Almanya’ya, sonra da Japonya’ya giderek gerekli bilgilerle birlikte birer videoteyp alıp Türkiye’ye döner. Dönüşünde kararını vermiştir. Türkiye’de videokaset dağıtımı yaparak “ev sineması”nı kuracaktır.
Ve Türker İnanoğlu, Ulusal Video adıyla bir şirket kurar. Kısa sürede bir çığ gibi büyüyen Ulusal Video, yurt çapında 1.860 video bayii sayısına ulaşır. Böylelikle TRT’nin tek kanal olduğu ve renkli TV kanalı olmayan bir dönemde hem ülkemiz insanını videokaset ile tanıştırır hem de video aracılığı ile renkli film ve programları evlere taşır.
Türker İnanoğlu’nun girişimleri video ile de sınırlı kalmayacaktır. Derme çatma çatı antenleriyle izlenilen ve çok net olmayan TV yayınlarının yerine, tüm dünyada kullanılan uydu yayın sistemlerini ülkemizde uygulamaya karar verir. UTS Ulusal Uydu Sistemleri şirketini kurarak ülkemiz insanını çanak antenle tanıştırır.
Bu sistem yalnızca ulusal yayınları değil dünyanın çeşitli ülkelerinden TV kanallarını da evlerimizin içine kadar taşımıştır.